Tel ve kablo ürünlerinin yapısal bileşenleri genel olarak dört ana bölüme ayrılabilir:iletkenler, yalıtım katmanlarıKoruyucu ve kalkanlama katmanlarının yanı sıra dolgu bileşenleri ve çekme elemanları da bulunur. Kullanım gereksinimlerine ve uygulama senaryolarına göre, bazı ürün yapıları oldukça basittir ve yapısal bileşen olarak yalnızca iletkenlere sahiptir; örneğin, açıkta kalan teller, temas ağı telleri, bakır-alüminyum baralar (busbarlar) vb. Bu ürünlerin dış elektriksel yalıtımı, güvenliği sağlamak için kurulum sırasında yalıtkanlara ve uzamsal mesafeye (yani hava yalıtımına) dayanır.
1. Orkestra Şefleri
İletkenler, bir ürün içinde elektrik akımının veya elektromanyetik dalga bilgisinin iletilmesinden sorumlu en temel ve vazgeçilmez bileşenlerdir. Genellikle iletken tel çekirdekleri olarak adlandırılan iletkenler, bakır, alüminyum vb. gibi yüksek iletkenliğe sahip demir dışı metallerden yapılır. Son otuz yıldır hızla gelişen optik iletişim ağlarında kullanılan fiber optik kablolar, iletken olarak optik fiberler kullanmaktadır.
2. Yalıtım Katmanları
Bu bileşenler iletkenleri sararak elektriksel yalıtım sağlar. İletilen akımın veya elektromanyetik/optik dalgaların yalnızca iletken boyunca ilerlemesini ve dışarıya doğru yayılmamasını sağlarlar. Yalıtım katmanları, iletken üzerindeki potansiyelin (yani voltajın) çevredeki nesneleri etkilemesini önler ve hem iletkenin normal iletim fonksiyonunu hem de nesneler ve insanlar için dış güvenliği sağlar.
İletkenler ve yalıtım katmanları, kablo ürünleri için (çıplak teller hariç) gerekli olan iki temel bileşendir.
Kablo ve tel ürünleri, kurulum ve kullanım sırasında çeşitli çevresel koşullar altında, özellikle yalıtım katmanı için koruma sağlayan bileşenlere sahip olmalıdır. Bu bileşenler koruyucu katmanlar olarak bilinir.
Yalıtım malzemelerinin mükemmel elektriksel yalıtım özelliklerine sahip olması gerektiğinden, minimum safsızlık içeriğiyle yüksek saflıkta olmaları gerekir. Bununla birlikte, bu malzemeler genellikle aynı anda dış etkenlerden (örneğin, kurulum ve kullanım sırasında mekanik kuvvetler, atmosferik koşullara, kimyasallara, yağlara, biyolojik tehditlere ve yangın tehlikelerine karşı direnç) koruma sağlayamazlar. Bu gereksinimler çeşitli koruyucu katman yapıları ile karşılanır.
Özellikle uygun dış ortamlar (örneğin, dış mekanik kuvvetlerin olmadığı temiz, kuru, iç mekanlar) için tasarlanmış kablolar için veya yalıtım katmanı malzemesinin kendisinin belirli bir mekanik dayanım ve iklim direncine sahip olduğu durumlarda, koruyucu bir katmana ihtiyaç duyulmayabilir.
4. Kalkanlama
Kablo ürünlerinde, kablo içindeki elektromanyetik alanı dış elektromanyetik alanlardan izole eden bir bileşendir. Kablo ürünleri içindeki farklı tel çiftleri veya grupları arasında bile karşılıklı izolasyon gereklidir. Koruyucu tabaka, "elektromanyetik izolasyon ekranı" olarak tanımlanabilir.
Uzun yıllar boyunca, endüstri, koruyucu tabakayı koruyucu katman yapısının bir parçası olarak görmüştür. Ancak, ayrı bir bileşen olarak değerlendirilmesi önerilmektedir. Bunun nedeni, koruyucu tabakanın işlevinin yalnızca kablo ürünü içinde iletilen bilgiyi elektromanyetik olarak izole etmek, sızıntıyı önlemek veya dış cihazlara veya diğer hatlara müdahale etmesini engellemek değil, aynı zamanda dış elektromanyetik dalgaların elektromanyetik eşleşme yoluyla kablo ürününe girmesini önlemek olmasıdır. Bu gereksinimler, geleneksel koruyucu katman işlevlerinden farklıdır. Ek olarak, koruyucu tabaka yalnızca ürünün dışına yerleştirilmekle kalmaz, aynı zamanda bir kablodaki her tel çifti veya birden fazla çift arasına da yerleştirilir. Son on yılda, teller ve kablolar kullanan bilgi iletim sistemlerinin hızlı gelişimi ve atmosferdeki elektromanyetik dalga girişim kaynaklarının sayısının artmasıyla birlikte, koruyucu yapıların çeşitliliği de artmıştır. Koruyucu tabakanın kablo ürünlerinin temel bir bileşeni olduğu anlayışı yaygın olarak kabul görmüştür.
5. Dolgu Yapısı
Birçok tel ve kablo ürünü çok damarlıdır; örneğin, çoğu düşük voltajlı güç kablosu dört veya beş damarlı (üç fazlı sistemler için uygun) kablolardır ve şehir içi telefon kabloları 800 ila 3600 çift arasında değişir. Bu yalıtımlı damarlar veya tel çiftleri bir kablo halinde (veya birden fazla kez gruplandırılarak) birleştirildikten sonra, yalıtımlı damarlar veya tel çiftleri arasında düzensiz şekiller ve büyük boşluklar oluşur. Bu nedenle, kablo montajı sırasında bir dolgu yapısı eklenmelidir. Bu yapının amacı, sarma işleminde nispeten düzgün bir dış çapı koruyarak, sarmayı ve kılıf ekstrüzyonunu kolaylaştırmaktır. Ayrıca, kablo stabilitesini ve iç yapı bütünlüğünü sağlar, kullanım sırasında (üretim ve döşeme sırasında gerilme, sıkıştırma ve bükme) kuvvetleri eşit olarak dağıtarak kablonun iç yapısına zarar gelmesini önler.
Bu nedenle, dolgu yapısı yardımcı nitelikte olsa da gereklidir. Bu yapının malzeme seçimi ve tasarımıyla ilgili ayrıntılı düzenlemeler mevcuttur.
Geleneksel tel ve kablo ürünleri, dış çekme kuvvetlerine veya kendi ağırlıklarının neden olduğu gerilime dayanmak için genellikle koruyucu katmanın zırhlı tabakasına güvenir. Tipik yapılar arasında çelik bant zırhlama ve çelik tel zırhlama (örneğin, denizaltı kabloları için 8 mm kalınlığında çelik tellerin zırhlı bir tabaka halinde bükülmesi) bulunur. Bununla birlikte, optik fiber kablolarda, fiberi küçük çekme kuvvetlerinden korumak ve iletim performansını etkileyebilecek herhangi bir hafif deformasyonu önlemek için, birincil ve ikincil kaplamalar ve özel çekme bileşenleri kablo yapısına dahil edilir. Örneğin, cep telefonu kulaklık kablolarında, sentetik fiberin etrafına sarılmış ince bir bakır tel veya ince bakır bant, yalıtım katmanı ile birlikte ekstrüde edilir; burada sentetik fiber çekme bileşeni görevi görür. Genel olarak, son yıllarda, çoklu bükülme ve kıvrılma gerektiren özel küçük ve esnek ürünlerin geliştirilmesinde çekme elemanları önemli bir rol oynamaktadır.
Yayın tarihi: 19 Aralık 2023